all the same

  1. hepsi bir, farketmez.
    It's all the same to me: Bence hepsi bir/farketmez/bence hava hoş.
    all
    the same, but: buna rağmen.
  2. (a) bununla beraber, buna rağmen, mamafih, yine de.
    Thanks all the same: Yine de teşekkürler.

    All the same it has cost us dear: Mamafih bize pahalıya mal oldu.
    I feel anxious all the same: Yine de endişeliyim. (b) hepsi bir, farketmez.
    It is all the same to me: Bence hepsi bir/farketmez.
hepsi aynı fiyattan
Hepsi bir.
Benim için farketmez. Cümle
Benim için hepsi bir. Cümle
Bana farketmez. Cümle
Hepsi bir.
hep aynı terane
Hesapta bu da var (Bir işin hem iyi hem kötü tarafına razı olmalı).